İş Hayatındaki Yeni Mezunlar: Seri 19 – İsmail ARSLAN

–Merhaba İsmail! Tanımayanlar için İsmail Arslan kimdir, anlatır mısın?
Merhaba ben İsmail Arslan. 1993 yılında Ankara’da doğdum. Doğduğum şehir, bugün de dahil olmak üzere hayatımı planladığım mekân olarak hep merkezde yer aldı. İş hayatıma başlamadan önce 2016 yılında Gazi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. 4 yılı aşkın süredir ilk iş deneyimim olan TUSAŞ’ta Tasarım Mühendisi olarak çalışmaktayım.
Günlük telaşesi olan Ankaralı, büyük bir ailede büyüdüm. Şöyle ki küçüklüğümden beri pek çok kalabalık ortamda bulundum; sokak, pazar yeri, okul, oyun parkı, aile organizasyonları vs. Sanırım sürekli insan grupları içinde yer almaktan kaynaklı, insanı incelemeye, insan odaklı olmaya çalıştım ve hala bunu sürdürmeye çalışıyorum. ?
Çalıştığım şirkette bazı sosyal kulüplerde devamlılık sağlıyorum. Bunlar; Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü (TUDOST), Doğal Yaşamı Koruma Topluluğu (TADOK) ve Koşu Topluluğu’dur. Bulunduğum ortamı, işimi sahiplenmem de bu tarz sosyal toplulukların ve vakit geçirdiğim insanların oldukça etkisi olmuştur.
Hiçbir anın öylesine yaşanmadığına inanıyorum, hafızam oldukça kuvvetlidir ve yaşanan herhangi bir olayda en ufak detay aklımın bir köşesinde mutlaka yer eder. Etrafımda gördüğüm, deneyimlediğim, içinde bulunduğum her olay “bugünkü benin” var olması için en büyük zemini oluşturdu.
–İsmail bize üniversite tercih sürecinden bahsedebilir misin?
Eğitim hayatım boyunca farklı meslek gruplarına ilgi duydum. Lisede alan seçimine kadar bu geniş yelpaze hiçbir şekilde daralmadı. Sağlık alanında meslek sahibi olmayı hedeflerken üniversite tercih döneminin (daha doğrusu sınav sonucumun) ürünü olan makine mühendisliğine yerleştim.
Bu bölümü seçmemdeki en büyük etken aile kaynaklı Ankara’da okuma önceliği, çevremde aynı meslekte çalışan insanlar ve iş sahasının oldukça geniş olduğunu görmemdi. İyi bir üniversite/bölüm ile yaşamak istenilen şehir ikileminde kurduğum dengeyi kendimce bu tercihte buldum.
Seçtiğim programa yerleştikten sonra Gazi Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu’na başladım. Aynı sene şansımı tekrar denemek için üniversite sınavına girdim. Fakat ilk sınavda gösterdiğim başarıyı ikinci yılımda elde edemedim ve bu sayede şu an diplomasına sahip olduğum bölümde okumaya devam ettim.
–Peki üniversite hayatında nelerle uğraştın, nasıl bir üniversite hayatı geçirdin? Akademik anlamda üniversitede nasıl bir öğrenciydin, ders notların, derslere devam durumun nasıldı? Stajlarını hangi kurumlarda yaptın?
Üniversite hayatımın ilk basamağı, fakültemin bulunduğu ilçeden farklı bir yerde olan hazırlık okuluydu. Birçok öğrenciden duyduğum kadarıyla Gölbaşı’nda bulunan bu okula gidip gelmek zulümken, aksine benim için memleketimde okumanın verdiği güzel bir hissiyattan ibaretti. Önceki yıllarda yaşadığım yoğun tempo hazırlık okurken yerini hobilerime (resim, geri dönüşüm, dekorasyon vs.) yönelmeye bıraktı. Benim için oldukça keyifli bir sene oldu.
Hazırlık okurken yurdun dört bir yanından gelmiş birçok insan ile tanıştım. Tüm sene, kazandığım dostlar ile yaptığım aktiviteler ile doldu taştı. Hazırlık okulunda eğitim veren hocalarımız sadece dil öğrenimi için fayda sağlamadı, aynı zamanda yaptırdıkları grup etkinlikleri ile öğretileni pekiştirmeye çalıştı. Oldukça güzel anılar biriktirdiğim bu senenin bendeki yeri apayrıdır.
Hazırlık okulunun diğer kampüslerden uzak olmasından kaynaklı, eğitim aldığım sene öğrenci kulüpleri ile ara yüzüm çok fazla olmadı. Mühendislik fakültesine geçtiğimdeyse yaptığım ilk iş tiyatro kulübüne üye olmak oldu. Derslerimin yoğunlaştığı ve notlarımın düşüşe geçtiği bir döneme denk geldiği için bu macerayı kısa sürede sonlandırmak zorunda kaldım.
Üniversite eğitimim sırasında derse devamlılığım oldukça yüksek orandaydı. İleriye yönelik mesleki endişelerden ziyade görev bilinciyle derslerde bulunuyordum. Katıldığım bu dersler benim için bir süre sonra yakın arkadaşlarım ile katıldığım bir programa dönüştü. Bu yüzden mümkün mertebe öğrenmeye, o anın tadını çıkarmaya çalıştım. Ders notlarımı çok iyi tutardım, ama bu durum notlarımın çok yüksek olmasını sağlamadı. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen birçok notum Makine Mühendisliği Bölümü’nde elden elde dolaşmaya devam etti. ?
Eğitim hayatıma devam ederken bir yandan da kısmi zamanlı işlerde çalıştım; dershanelerde sınav gözetmenliği, özel ders gibi. Bu alanlardan sağladığım kazanç ile öğrenciyken ülke içinde ufak seyahatlere gittim. O zamandan beri farklı bütçelerle farklı şehirlerde yer aldım. Gezmek zamanla bir tutku haline dönüştü ve mekanları, anları fotoğraf kareleriyle ölümsüzleştirmeye başladım.
Birinci sınıfın yaz ayından itibaren mesleğimin ilk durağı olan staj eğitimlerime başladım. İlk olarak TCDD’de ardından ikinci sınıfta Wenta Makine ve üçüncü sınıfta Arı Kazan firmalarında stajımı tamamladım. Bu staj yerlerini ayarlamam maalesef şu an yazıya döktüğüm kadar kolay olmadı. Not ortalamam yüksekken denediğim fakat başvuru şartlarını sağlamadığım gerekçesiyle ret aldığım büyük kurumsal firmalardan sonra bu sıraladığım yerleri buluşum da aracı olan kişilerin yardımıyla gerçekleşti. Tüm stajlarımı oldukça verimli şekilde geçirdim. Ham madde alımı, üretim, montaj, test, paketleme, ürün satışı, tesis organizasyonu ve hiyerarşik yapı hakkında staj yerlerimden ve tecrübeli çalışanlardan çok fazla bilgi öğrendim. Bu şekilde, okuduğum bölümün çatısı altında mesleki bir bilinçte çalışma hayatı ile ilk defa karşılaşmış oldum.
–Şu anki tecrübelerinle üniversiteye geri dönecek olsan neleri değiştirmek isterdin?
Geçmişte değiştirmek istediğim şeylerden ilki “Erasmus Eğitim Programı”nda yedek olarak yer aldığım sıralamamın üzerine gidip neler yapılabileceğini konuşmak olurdu. “Ertesi sene tekrar denerim.” şeklinde ertelediğim sınav notunu ne yazık ki tekrar yakalayamadım.
Bunun dışında “Work and Travel”ı denemek isterdim. Bu konuda herhangi bir girişimim olmadı.
Ayrıca dönem uzatma korkusu ile okulu bitirmek için uğraşırken uzak kaldığım öğrenci kulüplerinin çoğunda aktif olarak yer almak isterdim.
–Peki, çalıştığın iş mezun olduğun bölümle alakalı mı?
Evet, çalıştığım bölüm makine mühendislerinin de rahatlıkla yer alabileceği bir birimdir. Ekibimiz içinde farklı mühendislik dallarından mezun olan ve Tasarım Mühendisi olarak çalışabilecek kabiliyette kişiler bulunmaktadır.
–Tasarım Mühendisi ne yapar, görevleri nelerdir?
Tasarım Mühendisi ihtiyaçlara ve taleplere bağlı olarak ürünü düzenleyen, geliştiren ya da yeni ürün ve konseptleri tasarlayan kişidir. Çalıştığım şirkette bugüne kadar bu unvan kapsamında iki farklı rol tanımında yer aldım. Bunlardan biri Yapısal Tasarım Mühendisi, diğeri ise Sistem Tasarım Mühendisi.
Yapısal Tasarım Mühendisi basit bir tabir ile ilgili yapının taşıyabileceği yükü ve malzeme seçimini belirleyerek amaca uygun yapıyı tasarlayan mühendistir.
Sistem Tasarım Mühendisi ise genel sistemlerin ve alt yapı sistemlerinin tasarımı, kontrolü, montajı gibi işlemlerini gerçekleştiren nitelikte kişilerdir. Şu an bulunduğum birimde farklı ekiplerin farklı taleplerini, belli kurallar çerçevesinde birbirleri ile uyumlu olacakları biçimde tasarlama ve yerleşimini yapma görevini gerçekleştirmekteyim.
Aldığım eğitimin yanında görev tanımımızın zorunlu bir ihtiyacı olan ve kendimin de sahip olduğunu düşündüğüm insan ilişkilerine uygunluk, ekip içi ve ekipler arası çalışmaya uyumluluk da bu mesleği gerçekleştirmem için bana fayda sağlamıştır.
–Aslında seninle sohbet ettiğimizde iş arama sürecinde yaşadığın zorluk dikkatimi çekmişti. Hayat her zaman tabi ki planladığımız, beklediğimiz ve umduğumuz gibi ilerlemiyor. İş arama süreci içerisinde zorluk yaşayan arkadaşlara da bir öngörü yaratacağı kanısındayım senin iş arama sürecinde deneyimlediklerinin. Bu kapsamda iş arama sürecinden bizlere bahsedebilir misin?
Haziran, 2016 tarihinde mezuniyetimle birlikte başlayan süreç Haziran, 2018 tarihinde şu anki işime başlamam ile son buldu. Tam olarak 2 yıl süren bu boşluk oldukça zorlayıcı, stresli bir dönem oldu benim için.
Mezun olduktan hemen sonra farklı sektörden birçok firmaya öz geçmişimi gönderdim. Bu firmalardan dönüş beklerken çevremdeki makine mühendislerinin aracılığıyla asansör ve inşaat firmaları ile mülakatlara katıldım. Henüz askerliğimi tamamlamamış olmam ve tecrübesiz olmam nedeniyle diğer adaylardan daha geri sıralamalarda yer aldım.
İş arama sürecimde özel ders vermeye aktif olarak devam ettim. Artık öğrenci olmayan ve geliri olmayan biri olduğum için ailemin yanında yaşamak beni biraz rahatsız etmişti. Aldığım eğitimin, bitirdiğim bölümün hakkını verememek ayrıca beni duygusal yönden aşağıya çekmeye başlamıştı. Bu zihinsel karmaşa sırasında iş arayışıma farklı bir pencere açma çabasındaydım. Diğer yandan mesleki ve kişisel gelişimime katkı sağlayacağını düşündüğüm iş sağlığı-güvenliği, 3B modelleme kurslarına katılım sağladım. Her an bir firmadan dönüş yapılacağı beklentisiyle işsiz olarak ilk yılımı geride bıraktım.
Mezuniyetimin birinci senesinde fiilen iş arayışlarımı azaltmaya başladım. Öncelikle İŞKUR sistemine kaydoldum. Özel sektörde yer alamayacağımı düşündüğüm bir noktada (Eylül, 2017) Gazi Üniversitesi İmalat Mühendisliği’nde yüksek lisans eğitimine ve bir dershanede KPSS kursuna başladım. Yüksek lisansta ilk ders dönemimi tamamladığım sırada TUSAŞ’tan mülakat daveti aldım. Çeşitli bölümler ile yapılan teknik mülakatlar, İngilizce yeterlilik sınavı ve insan kaynakları mülakatından sonra çalışmaya başladım (Haziran, 2018). İşe başladığım ilk hafta İŞKUR’daki danışmanım tarafından mülakat süreci başlatılacak uygun bir pozisyon için arandım, bu sefer kabul edemeyen taraf ben oldum. ?
–Sana göre işe girmende ne gibi özelliklerin etkili oldu?
Mülakata davet edilmemin ilk sebebi halihazırda devam ettiğim yüksek lisans programıydı. İnsan ilişkilerinin öğreticiliğinden faydalandığımı her görüşmemde en etkili şekilde ifade etmeye çalıştım. Bu bağlamda ekip çalışmalarına yatkın olduğumu, yetersiz yönlerimi kabullenerek ekip içinde eksik parçaların tamamlanacağını vurguladım. Hedef odaklı, detaycı ve disiplinli çalışma anlayışımdan, planlı hareket edişimden ve uzun uzun kendimden bahsettim. Beni benden daha iyi hiçbir doküman anlatamazdı.
–Üniversite öğrencileriyle paylaşmak istediğin bir tavsiyen/önerin var mı?
Okurken dikkat etmediğim ama şu an fark ettiğim bazı şeyler var. Herkesin olanakları tabi ki aynı olamaz, ama okulumu bitirmeye çalışırken hayatı kaçırdığımı hissettiğim anları çoğu kez yaşamıştım. Sizler bunu göz ardı etmemeye çalışın.
Kendinizi tanımak ve ilgi alanlarınızı kariyer planlarınız ile ortak değerlendirmek için soru sormaktan çekinmeyin, sosyal ilişkilerinizi artırın, dil gelişimine önem verin, öğrenci değişim programlarında yer almaya çalışın, sosyal sorumluluk projelerinde aktif olarak bulunmaya çalışın, hobilerinize yönelin. Böylelikle doğru sizi tanımlamaya daha çok yaklaşacağınızı düşünüyorum.
Bir olay ya da insan başka bir insan üzerinde tahmin edemeyeceğimiz kadar etkili olabilir. İnsana ve hayata odaklanın, kendinizi keşfedin, sonunda siz de keşfedileceksinizdir.
–İş arayan yeni mezunlarla paylaşmak istediğin bir tavsiyen/önerin var mı?
Bu süreç uzun sürebilir, hiç bitmeyecekmiş gibi gelebilir, fakat eksik parçalar birleşmek için doğru zamanı beklemektedir. Her olumsuz düşünce, iyi şeylerin size gelmesini engelleyecektir.
İş görüşmelerinde öz geçmişinizi sorgulayan, zaten yazan şeyleri size aynı detayda açıklatan, geçmişini unutan, sizinle aynı basamakları adımlamış olan çok çeşitli, çok farklı makamdan insan ile karşılaşabilirsiniz. Bu insanlara hiçbir öz geçmiş, hiçbir diploma, hiçbir referans sizi sizden daha iyi anlatamaz. Bu yüzden yaptıklarınızı en iyi şekilde ifade etmek, kendi reklamınızı yapmak yine sizin elinizdedir.
Önemli olan sizin kimliğinizin, kim olduğunuzun bilinci ile orada yer almanızdır. Unutmayın ki başınıza gelenler sizin seçiminiz olmasa da bunların karşısında nasıl davranacağınız sizin tercihinizdir.
Kendinize, etrafınızdakilere, hayata ne kattığınız çok önemlidir. Hiçbir anın öylesine yaşanmadığına inanıyorum, nefes aldığınız sürece yapacak bir şeyler mutlaka vardır. Kalem sizin elinizde, hikayenizi siz yazın.
Gülümsemeyi ihmal etmeyin,
Sevgiler.
#fikirselröportajlar serisine konuk olduğun ve değerli tecrübelerini bizimle paylaştığın için teşekkür ederiz İsmail, makine mühendisliği öğrencilerine & mezunlarına tecrübelerinin ışık olması dileğiyle…
*Son 5 yıl içerisinde üniversiteden mezun olmuş ve halihazırda bir işte çalışıyorsanız veya yüksek lisans yapıyorsanız sizlerin deneyimlerinizi de bu röportaj serisinde paylaşmak isterim.




