İş Hayatındaki Yeni Mezunlar: Seri 20 – Eda YALÇIN

–Merhaba Eda! Tanımayanlar için kendini tanıtır mısın?
Merhaba ben Eda. İş hayatıma başlamadan önce 2019 yılında Hacettepe Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun oldum. 2020 yılında Mersin Üniversitesi Aile Danışmanlığı Tezli Yüksek Lisans programına başladım ve şu anda bu programda tez dönemindeyim.
Mayıs 2022 tarihinden itibaren Çankırı Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’nde psikolog olarak şizofreni ve bipolar tanılı psikiyatrik hastalarla çalışmaktayım.
–Eda bize üniversite tercih sürecinden bahsedebilir misin?
Psikoloji istediğim bir bölümdü ve bu bölümü okumaya erken dönemde karar vermiştim. Fakat alan ve iş olanakları hakkında yeterince bilgiye sahip değildim. Genel kanı gibi ben de psikoloji bölümünü klinik psikolojiden ibaret sanıyordum.
Üniversite tercih dönemimde yalnızca bölüm hakkında değil üniversiteler hakkında da yeterli bilgiye sahip değildim. Psikoloji lisans programı çok fazla üniversitede var ve ne yazık ki çoğu programın içeriği yeterince dolu değil. Bu nedenle tercih döneminde üniversite tercihi bu alan için kritik öneme sahip. Tercih yaptığım zamanlarda bunun bilincinde değildim ve tercihimi sadece üniversitelerin YÖK sıralamasına göre yaptım. Şanslıyım ki üniversite sıralamamım Türkiye standartlarında iyi olması beni iyi bir üniversitede istediğim bölüme yerleştirdi. ?
–Üniversite hayatında akademik anlamda nasıl bir öğrenciydin, ders notların, derslere devam durumun nasıldı?
Akademik anlamda öğrenciliğimi düşündüğümde ortalama bir öğrenci olduğumu söyleyebilirim. Derslere devamlılığı büyük oranda sağlardım, önemli bir durum yoksa derslerimi kaçırmazdım, dersin gerektirdiği koşulları yerine getirirdim. Bazı zamanlarda bölüm hocalarımız projelerinde ya da çalışmalarında lisans öğrencilerine yer veriyordu, bu projelerde aktif olmaya çalışırdım.
Uzun soluklu proje asistanı olarak çalıştığım bir TÜBİTAK projesi de bulunmakta. Konu notlar olduğunda çalışkan bir öğrenci olduğumu söyleyemem ? Tahminimce dönem ortalaması ya da ortalamanın biraz altında bir akademik ortalamayla mezun olduğumu düşünüyorum.
–Hacettepe sosyal faaliyetler açısından oldukça zengin bir üniversite. Tabi bu sosyal faaliyetlerden biri aracılığıyla yolumuz kesiştiği için sorunun cevabını çok iyi biliyorum ancak öğrencilere de ışık olması açısından, senin üniversitedeki sosyal faaliyetlere katılım durumun nasıldı?
Hacettepe Üniversitesi ve Ankara bir öğrenci için sosyal faaliyetler anlamında oldukça zengin bir şehir. Ben üniversite hayatımda bölüm dışı seçmeli derslerle çok fazla sosyal faaliyete katılma şansı elde ettim. Binicilik, voleybol, go, fotoğrafçılık, modern dans aldığım seçmeli derslerden bazılarıydı.
Bunlar dışında okulun fotoğrafçılık topluluğunda amatör fotoğrafçılık eğitimi aldım ve 3 yıl fakülte takımında voleybol oynadım. Üniversite hayatı dışında sosyal faaliyetler anlamında gezilere katıldım, tiyatrolara gittim ve kültür sanat etkinliklerine vakit ayırmaya çalıştım.
–Peki üniversitede iş hayatına dair neler yaptın?
Lisans dönemi iş hayatına dair çok fazla yatırım yaptığımız bir dönem. Ben lisans döneminde projelere katılarak, stajlar yaparak ve ileride uzmanlaşmak istediğim alana yönelik dersler seçerek iş hayatıma yatırım yapmaya çalıştım. Yüksek lisans düşündüğüm için başvuru koşullarında yer alan sınavlara çalışıp puanlarımı aldım.
Aslında genel olarak sürecimi düşündüğümde mezun olduktan sonra olmak istediğim basamağı belirledim ve bu basamağa ulaşmış inşaların lisans hayatını nasıl geçirdiğini araştırdım. Bu da iş hayatına yönelik atacağım adımlarda bana yol gösterici oldu.
–Stajlarını hangi kurumlarda yaptın? Neler öğrendin? Mesleki anlamda ileriye dönük sana neler kattığını düşünüyorsun?
Adalet Bakanlığı, Devlet Hastanesi, TÜBİTAK projesi ve Psikiyatri biriminde staj yaptım. Genel olarak düşündüğümde bu stajların bana mutlaka katkısı olmuştur. İleride yapacağım mesleğin farklı alanlardaki çalışma sahalarını bu stajlar sayesinde görmüş oldum. Aynı zamanda bu stajlarda nerede çalışıp nerede çalışmak istemeyeceğimi, hangi alandan daha çok keyif aldığımı da öğrenmiş oldum.
Stajların psikoloji alanında önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü kimi zaman teoride öğrenilenleri pratiğe dönüştürmek bizim alanımız için tahmin edilenden biraz daha zor oluyor. Stajlar da sahadaki zorlukları deneyimlememiz için bir fırsat oluyor.
–Peki şu anki tecrübelerinle üniversiteye geri dönecek olsan neleri değiştirmek isterdin?
Kesinlikle Erasmus yapmak isterdim. Yurt dışında lisans öğrencisi olmak kesinlikle bir fırsat ve bu fırsatı değerlendirmiş olmak isterdim.
Yabancı dilimi geliştirmek isterdim hatta ikinci yabancı dil için de çalışmak isterdim.
Daha da sosyalleşmek isterdim. Üniversite öğrencisiyken hayat daha hızlı akıyor ve bu hızlı yaşamda hayatımı daha da çeşitlendirmek isterdim ?
–Çalıştığın iş mezun olduğun bölümle alakalı mı?
Evet, şu anda çalıştığım iş mezun olduğum bölümle alakalı. Klinik psikoloji alanına daha yakın bir alandayım ve bu çalışma sahasına yönelik eğitim aldım.
–Psikoloji nedir? Psikologların görevi nedir, hangi alanlarda çalışır, neler yaparlar?
Psikoloji insanları duygu, düşünce ve davranış olarak inceleyen bir bilim dalıdır. Psikologlar da insanlarla bu üç boyutta çalışan bir meslek grubudur. Kimi zaman insanlar hayatlarında çözemedikleri bir probleme sahip olurlar ya da potansiyellerini gerçekleştiremediklerini düşünürler. Psikologlar bu tarz durumlarda yetkinliklerini kullanarak insanlara yardımcı olur. Genellikle bu alanda çalışanlar klinik psikologlardır.
Burada yeri gelmişken şunu da belirtmek isterim, psikoloji 54 alt alana sahiptir. Ne yazık ki bu alt alanlarından hepsi ülkemizde çalışma alanı bulamamaktadır.
Adli psikologlar insanlar insan duygu, düşünce ve davranışlarını suç ve suçla ilişkili durumlarda inceler. Deneysel psikologlar insan davranışlarının ilişkili olduğu değişkenleri deneysel koşullar altında çalışırlar. Sosyal psikologlar insanların duygu, düşünce ve davranışlarını sosyal gruplar bağlamında çalışır. Endüstri psikologları kişilerin iş hayatındaki davranışlarını ve çalışma hayatında kişileri etkileyen değişkenleri çalışır. Gelişim psikologları insanı yaşam boyu kuramlar dahilinde inceler.
Bahsettiğim alt alanlar ülkemizde akademik ve klinik alanda en çok yer alan alt alanlardandır. Bunlar dışında sağlık psikologları, spor psikologları gibi psikologlar da mevcuttur.
–İş arama sürecinden kısaca bahsedebilir misin?
Mezun olduktan sonra iş hayatına başlamadan önce klinik psikoloji alanında yüksek lisans yapma hedefim vardı fakat bu tahmin ettiğim kadar kolay olmadı. İlk yıl kabul alamadıktan sonra KPSS’ye hazırlanmaya karar verdim. Sınavla bir yere atanmanın mesleğin ilk yıllarında benim için daha avantajlı olacağını düşündüm. Sınava hazırlık ve sınav sürecinden sonra Mersin Üniversitesi Aile Danışmanlığı Tezli Yüksek Lisans programına başladım.
Mezun olduktan sonra yaklaşık 2 yıl iş arama sürecine girmedim. Öncesinde KPSS puanımı aldım ve yüksek lisansın ders dönemini bitirdim. Ardından atanmayı beklerken çalışmak için başvurularda bulundum, yaşadığım şehirde çok fazla yere CV gönderdim, bazılarıyla da iş görüşmesi yaptım.
Çok fazla iş arama sürecim olduğunu söyleyemem. Görüşmelerim sonunda Mersin’de özel bir okulda psikolog olarak çalışmaya başladım. 10 aydır bu kurumda çalışıyorken Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’ne atamam oldu ve yaklaşık 5 aydır da bu birimde çalışıyorum.
–Sana göre işe girmende ne gibi özelliklerin etkili oldu?
Eğitim kurumunda işe girmemi sağlayan ikili ilişkilerim ve mezun olduğum üniversiteydi. Öz geçmişimdeki deneyimlerim iyi yerlerle görüşme yapmamı sağladı ama ne yazık ki bu yerlerle anlaşma sağlayamadık. Planlarım ve hedeflerim farklı olsa belki bu yerlerde de çalışmış olabilirdim. Devlet kurumunda işe girmemi sağlayan da büyük ihtimalle garanticiliğimdi. ?
–Üniversite öğrencileriyle paylaşmak istediğin bir tavsiyen/önerin var mı?
Farkında olmasak da üniversite bizim için çok fazla olumlu uyaranın olduğu bir yer. Bu uyaranları gözden kaçırmamalarını öneririm.
Mutlaka Erasmus yapın. Erasmus sadece yurt dışına çıkmanızı sağlamıyor. Aynı zamanda ufkunuzu genişletiyor. Gidin, alanınızda neler çalışılıyor ve bunlardan hangileri ülkemizde yok görün ve geri dönüp bu yeniliği alana siz getirin.
Sosyalleşebildiğiniz kadar sosyalleşin ve üniversite hayatına yalnızca akademik boyutta bakmayın. Üniversite bizim sosyal ağlarımızı genişlettiğimiz ve ilişkilerde kendimizi geliştirdiğimiz bir yer. Bu fırsatları sonuna kadar kullanın.
–İş arayan yeni mezunlarla paylaşmak istediğin bir tavsiyen/önerin var mı?
İş aramak hangi alanda olursak olalım zor bir süreç ama bir şekilde geride kalan bir süreç olduğunu da unutmayın. Eğer alana yönelik kafa karışıklığınız varsa, henüz ne yapmak istediğinizi netleştirmediyseniz ya da hedeflerinize giderken maddiyat sizin için aşılması gerekilen bir zorluksa devlet kurumlarına atanmayı mesleğin ilk yılları için önerebilirim.
#fikirselröportajlar serisine konuk olduğun ve değerli tecrübelerini bizimle paylaştığın için teşekkür ederiz Eda, psikoloji bölümü öğrencilerine & mezunlarına tecrübelerinin ışık olması dileğiyle…
*Son 5 yıl içerisinde üniversiteden mezun olmuş ve halihazırda bir işte çalışıyorsanız veya yüksek lisans yapıyorsanız sizlerin deneyimlerinizi de bu röportaj serisinde paylaşmak isterim.




